Bize Ulaşın
Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri, tüm dünyadaki kadın kanserleri arasında meme ve bağırsak kanserinden sonra 3. sıklıkta görülen kanser tipidir. Serviks Kanseri kadın üreme organlarından biri olan rahmin (uterus) ağız kısmı olan rahim ağzının (serviks) normal dışı gelişim sonucu oluşan kötü huylu tümörüne verilen addır.
Ancak tarama testlerini yaygın olarak kullanarak serviks kanserinin görülme sıklığını ve bu kansere bağlı ölüm oranlarını azaltmak mümkündür.
Rahim ağzı (serviks) belirtileri, risk faktörleri ve gelişimi nelerdir?
Serviks kanseri risk faktörleri arasında:
- HPV enfeksiyonu (Serviks kanseri vakaların % 95’inde HPV DNA pozitif bulunmuştur) HPV rahim ağzına seksüel yolla bulaşır.
- Erken yaşta başlayan (16 yaştan önce) ilk cinsel ilişki
- Cinsel partner sayısının çokluğu (kadının çok eşliliği kadar erkeğin çok eşliliği de riski arttırır)
- Sigara içmek (aktif veya pasif)
- Diyet (diyette meyve ve sebze oranı az ise serviks kanseri riski artabilir)
- Irk
- Doğum sayısının fazla olması
- Düşük sosyoekonomik düzey
- Doğum kontrol hapı kullanımı (özellikle 5 yıldan uzun süreli kullanım)
Rahim ağzı kanserinde en sık görülen belirti, adet dışı düzensiz vajinal kanamadır. Kanama zaman zaman aşırı olabilse de genellikle az miktarda lekelenme şeklindedir. Cinsel birleşme sonrası daha bariz hale gelebilir. İlerlemiş hastalıkta kötü kokulu vajinal akıntı, idrarda veya rektal kanama görülebilir.
Konu hakkında Daha Fazla Bilgi almak için “rahim ağzı kanseri belirtileri” sayfasını ziyaret edebilirsiniz
Gelişimi:
Normal bir serviks, HPV’ye maruz kaldıktan sonra; 3-8 aylık kuluçka dönemini takiben enfeksiyona ait değişiklikler gösterir.
- Bu değişiklikler kendiliğinden normale dönebileceği gibi düşük dereceli servikal lezyona da dönüşebilir.
- Düşük Dereceli Servikal Lezyonu olan hastaların % 60’ı 2-3 yıl içerisinde gerileyerek normale dönebileceği gibi % 15’i 3-4 yıl içerisinde diğer karsinojenlerin de etkisiyle, ilerleyerek yüksek dereceli servikal lezyona dönüşebilir.
- Yüksek Dereceli Servikal Lezyonu olan hastaların, % 30-70 kadarı tedavi edilmedikleri takdirde 10 yıl içerisinde kansere dönüşebilir.
Risk düzeyi HPV genetik varyantına da bağlıdır. 150’den fazla HPV türü vardır ve bunların küçük bir kısmı kansere sebep olmaktadır. Bu sebepten ötürü tarama sıklığı ve tedavisi için HPV DNA’sının sekanslaması ve genotipinin belirlenmesi hastanın fiziksel, cinsel ve psikolojik sağlığı için önemlidir.
Serviks kanseri evreleri nelerdir?
- Evre I: Kanser hala servikste sınırlı
- IA; Sadece biyopsi ile görülebilen servikse sınırlı mikroskopik kanser
- IB; Muayene esnasında çıplak gözle görülebilen kanser
- IB1: 4 cm’den daha küçük kanser
- IB2: 4 cm’den daha büyük kanser
- Evre II: Serviks dışına yayılarak serviksin yakınındaki yumuşak dokuya ya da vajina kubbesine yayılmış kanser.
- Evre III: Kanser serviksin dışına yayılarak, pelvik yan duvarları yada vajina alt kesimini tutmuştur. Ayaklarda şişmeye ve/veya idrar akışında problem gelişmiş olabilir.
- Evre IV: Kanser serviks ya da yukarıda bahsi geçen herhangi bir bölgenin dışına yayılarak idrar torbası, rektum ya da karaciğer ve akciğer gibi uzak organ yayılım yapmıştır.
Rahim ağzı kanseri tanı yöntemleri nelerdir?
Pap-Smear testi uygulanırken fırça yardımı ile vajinal sürüntüden alınan örnek, patologlar tarafından değerlendirilerek normal – anormal hücre sınıflandırması yapılır. Sonucu şüpheli gelen olgularda kolposkopik inceleme yapılmalıdır. Serviksin optik olarak büyütülerek görüntülenmesi tekniği olan kolposkopik incelemede pozitif bulgu saptanırsa, kolposkopi altında biyopsi işlemi gerçekleştirilir.
Biyopsinin patolojik incelemesinde yüzey hücrelerinde sınırlı bozukluk saptanırsa rahim ağzı konizasyon operasyonu ile çıkartılmalıdır. Konizasyon hem teşhis yöntemidir hem de tedavi için yeterli olabilir.
Biyopsi ile serviks kanseri tespit edilmişse, tedavi seçeneklerini belirleyebilmek için hastalığın boyutlarının tespiti gerekir. Tümörün boyutu, yayılımı, önde idrar kesesi, arkada ise kalın bağırsak ilişkisinin değerlendirilmesi için vajinal ve rektal muayene, MR ve PET/CT yapılabilir. Ultrasonografi ile serviks kanserinin durumu net olarak değerlendirilemez.
Günümüzde serviks kanseri tedavi yöntemleri
Rahim ağzı kanseri genellikle bölgesel olarak yayılan bir hastalıktır. Metastazlarını genellikle lenf yolları ile yapar. Kan damarı yolu ile organ metastazı çok daha az oranda görülür.
Genel olarak hastalığın rahim ağzı ile sınırlı olduğu vakalar, cerrahi ile tedavi edilir. Cerrahinin genişliğini, hastanın yaşı, çocuk isteği, tümörün büyüklüğü ve yayıldığı alan belirler. İhtiyaca göre, rahimin bırakılıp serviksin konizasyon ile çıkarılmasından başlayarak, rahimin yanlarındaki dokular (parametrium) ve vagenin 1/3 üst kısmıyla birlikte geniş olarak çıkarıldığı, pelvik ve paraaortik lenf bezlerinin alındığı ameliyatlara kadar kapsamı genişleyen cerrahi teknikler uygulanabilir.
Kanser rahim ağzı dışına çıkıp, rahimin yanlarına (parametriyuma) yayıldığında, radyoterapi ilk tedavi seçeneği olur. Rahim ağzında bulunan tümör hacmi büyüdükçe, hastaların tedavisinde kemo-radyoterapi ilk tedavi seçeneği olarak düşünülür.
Ameliyat yapıldıktan sonra, patolojik inceleme sonucuna göre, cerrahi sınır pozitif olan veya lenf bezlerinde kanserli hücre yayılımı saptanan hastalara, kemo-radyoterapi yapılmalıdır.