Skip links

Bağırsak Kanseri

Bağırsak kanseri (kolon kanseri) nedir?

Bağırsak kanseri (kolon kanseri) sindirim sistemimizin en son bölümü olan kalın bağırsağın (kolon) kanseridir. Kalın bağırsak kanseri vakalarının büyük bölümü adenomatöz polip adı verilen küçük, kanseröz olmayan (iyi huylu) hücre kümeleri şeklinde başlar. Bu iyi huylu hücre kümelerinin bazıları zamanla kalın bağırsak kanserine dönüşebilmektedir.

Polipler küçük olabilirler ve neden olursalar da az sayıda belirtiye neden olurlar. Bu nedenle, doktorlar kansere dönüşmeden önce polipleri belirleyip çıkararak kalın bağırsak kanserinin önlenmesine yardımcı olmak için tarama testlerinin düzenli şekilde yapılmasını önerirler.

Bağırsak kanseri (kolon kanseri) belirtileri nelerdir?

Kolon kanseri belirtileri ve bulguları aşağıdakileri içerir:

  • İshal veya kabızlık veya dışkı kıvamındaki değişiklikler dâhil olmak üzere bağırsak alışkanlıklarında dört haftadan daha uzun süren değişiklik
  • Rektal kanama veya dışkıda kan
  • Kramp, gaz veya ağrı gibi ısrarcı karın rahatsızlığı
  • Bağırsağın tamamen boşaltılamadığı hissi
  • Zayıflık veya halsizlik
  • Açıklanamayan kilo kaybı

Kalın bağırsak kanseri olan birçok insan hastalığın erken evrelerinde hiçbir belirti yaşamaz. Belirtiler ortaya çıktığında kanserin büyüklüğü ve kalın bağırsağınızdaki yerine bağlı olarak belirtiler olasılıkla farklılık gösterecektir.

Bağırsak Kanseri Belirtileri

Kolon kanseri belirtilerini yaşıyorsanız ne zaman doktora görünmelisiniz?

Kalın bağırsak kanserinin dışkıda kan veya bağırsak alışkanlıklarında süregelen değişiklik gibi belirtilerinden herhangi birini fark ederseniz doktorunuzdan bir randevu almakta tereddüt etmeyin.

Kalın bağırsak kanseri taramasına ne zaman başlamanız gerektiğini doktorunuzla konuşun. Kılavuzlar genellikle kalın bağırsak kanseri taramalarına elli yaşında başlanmasını önermektedir. Doktorunuz, hastalığın aile öyküsü gibi diğer risk faktörlerini taşıyorsanız, daha sık veya daha erken tarama yapılmasını önerebilir.

Bağırsak kanseri (kolon kanseri) nedenleri nelerdir?

Çoğu olguda kalın bağırsak kanserine yol açan etmenler belirli değildir. Doktorlar, kalın bağırsaktaki sağlıklı hücrelerin genetik kopyalarında, DNA’sında, bir hata ortaya çıktığında kalın bağırsak kanserinin meydana geldiğini biliyorlar.

Sağlıklı hücreler, vücudun normal işlevini sürdürmesi için belirli bir düzen içerisinde büyüyüp bölünürler. Ancak bir hücrenin DNA’sı hasar görüp hücre kanserli hale geldiğinde, yeni hücreye ihtiyaç duyulmadığında dahi bu hücreler çoğalmaya devam ederler. Bu hücreler biriktikçe bir tümör oluştururlar.

Kanserli hücreler zaman içerisinde yakınlarındaki normal dokuyu istila edip zarar verecek şekilde büyüyebilirler. Ayrıca, kanserli hücreler vücudun diğer bölümlerine gidip oralarda depozitler oluşturabilirler (metastaz).

Bağırsak kanseri (kolon kanseri) risk faktörleri nelerdir?

Kalın bağırsak kanseri riskini artıran kalıtsal gen mutasyonları aile içerisinde aktarılabilmektedir, ancak bu kalıtsal genler kalın bağırsak kanserlerinin sadece küçük bir bölümüyle bağlantılıdırlar. Kalıtsal gen mutasyonları kanseri kaçınılmaz hale getirmezler ancak bireyin kanser riskini anlamlı şekilde artırabilirler.

Kalıtsal kalın bağırsak kanseri sendromlarının en sık görülen türleri şunlardır:

  • Ailevi polip dışı kolorektal kanser (HNPCC)

    Lynch sendromu olarak da bilinen HNPCC kalın bağırsak kanseri ve diğer kanserlerin riskini artırır. HNPCC bulunan bireyler elli yaşından önce kalın bağırsak kanseri geliştirme eğilimindedirler.

  • Ailevi adenomatöz polipozis (FAP)

    FAP, kalın bağırsağın ve rektumun iç yüzeyini döşeyen binlerce polip gelişmesine neden olan nadir görülen bir hastalıktır. FAP tedavi edilmediğinde hastaların kırk yaşından önce kalın bağırsak kanserine yakalanma riski büyük ölçüde artar.

FAP, HNPCC ve diğer daha nadir kalırsal kalın bağırsak kanseri sendromları genetik testlerle tespit edilebilmektedir. Ailenizdeki kalın bağırsak kanseri geçmişinden kaygı duyuyorsanız, aile öykünüzün bu rahatsızlıkların riskini öngörüp öngörmediğini öğrenmek için doktorunuzla konuşun.

Beslenme tarzı ve kolon kanseri artan riski arasındaki ilişki

Çok sayıda insanla yapılan çalışmalar tipik Batılı beslenme tipi ile kalın bağırsak kanseri artan riski arasındaki birlikteliği göstermiştir. Bu beslenme tipi yağlar açısından zenginken lifli gıdalar açısından fakirdir.

İnsanlar tipik beslenme tipinin yağ açısından fakir ve lifli gıdalar açısından zengin olduğu alanlardan, batılı beslenme tipinin çok yaygın olduğu alanlara taşındıklarında, bu insanlardaki kalın bağırsak kanseri riski belirgin şekilde artar. Bunun altında yatan mekanizma anlaşılabilmiş değildir, ancak araştırmacılar yağ içeriği yüksek olup lif içeriği düşük diyetin kalın bağırsakta yaşayan mikrobiyal organizmaları etkileyip kanser riskine katkıda bulunan enflamasyona yol açıp açmadığını incelemektedirler. Bu aktif bir inceleme alanıdır ve araştırmalar devam etmektedir.

Bağırsak kanseri (kolon kanseri) önlemek için neler yapılabilir?

Kalın bağırsak kanseri taramasına girin

Kalın bağırsak kanseri riski orta düzeyde olan insanlar taramalarına elli yaşında başlamayı düşünebilirler. Ancak aile öyküsünde kalın bağırsak kanseri olan bireyler gibi risk artışı bulunan kişiler taramaya daha erken başlamayı düşünmelidirler.

Çeşitli tarama seçenekleri mevcut olup her biri kendine özgü avantaj ve dezavantaja sahiptir. Elinizdeki seçenekleri doktorunuzla konuşun ve sizin için uygun olan testlere birlikte karar verin.

Riskinizi azaltmak için yaşam tarzı değişiklikleri yapın

Günlük yaşamınızda değişiklikler yaparak kolon kanseri riskinizi azaltmak için adımlar atabilirsiniz. Aşağıdaki adımları atın:

  • Bol çeşitli meyve, sebze ve tahıl yiyin. Meyve, sebze ve tahıllar kanseri önlemede rol oynayabilecek vitaminler, mineraller, lifler ve antioksidanlar içerir. Bir dizi vitamin ve besin elde edebilmeniz için farklı çeşitli sebze ve meyveleri seçin.
  • Kullanıyorsanız, alkolü ölçülü kullanın. Alkol kullanıyorsanız, içki içtiğiniz alkol miktarını kadınlar için günde en az bir, erkekler için iki içkiyle sınırlayın.
  • Sigarayı bırakın. Sigarayı bırakmanızı sağlayacak yöntemler için doktorunuza danışın.
  • Haftanın pek çok gününde egzersiz yapın. Çoğu gün en az 30 dakika egzersiz yapmaya çalışın. Eğer bir süredir hareketsiz kalmışsanız, yavaşça başlayın ve azar azar artırarak 30 dakikaya çıkın. Ayrıca herhangi bir egzersiz programına başlamadan önce doktorunuzla konuşun.
  • Sağlıklı bir kiloyu koruyun. Sağlıklı kilodaysanız, vücut ağırlığınızı sağlıklı bir diyet ve günlük egzersiz birleşimi ile korumaya çalışın. Kilo vermeye ihtiyacınız varsa, doktorunuza hedefinize ulaşmanız için gereken sağlıklı yöntemleri sorun. Egzersiz miktarını artırarak ve yediğiniz kalori miktarını azaltarak yavaş yavaş kilo vermeyi hedefleyin.

Yüksek riskli kişilerde Kolon kanserinin önlenmesi

Bazı ilaçların kanser öncesi polipleri veya kolon kanseri riskini azalttığı bulunmuştur. Bununla birlikte, bu ilaçları ortalama kolon kanseri riski olan insanlara önermek için yeterli kanıt bulunmamaktadır. Bu seçenekler genelde kolon kanseri riski yüksek olan insanlar için geçerlidir.

Örneğin, bazı bulgular azalan polip ve kolon kanseri riskinin aspirin veya aspirin benzeri ilaçların düzenli kullanımı ile ilişkilendirmektedir. Ancak, hangi dozun ve ne kadar süre kullanımın kolon kanseri riskini azaltmak için yeterli olacaktır, bu açık değildir. Gastrointestinal kanama ve ülser dâhil olmak üzere günlük olarak her gün aspirin kullanmanın bazı riskleri vardır, dolayısıyla doktorlar kolon kanseri riskiniz yüksek olmadığı sürece bunları önleme stratejisi olarak önermezler.

Bağırsak kanseri (kolon kanseri) tanısı nasıl yapılır?

Kalın bağırsak kanseri taraması

Doktorlar, kalın bağırsak kanserinin erken evredeki belirtilerini aramak amacıyla herhangi bir bulgu veya belirtisi olmayan sağlıklı insanlarda belirli tarama testlerinin yapılmasını önerirler. Kalın bağırsak kanserinin en erken evrede yakalanması en yüksek tedavi şansını getirmektedir. Tarama yaptırmanın kalın bağırsak kanseri nedeniyle ölme riskini azalttığı gösterilmiştir.

Kalın bağırsak kanseri riski orta düzeyde olan insanlar taramalarına elli yaşında başlamayı düşünebilirler. Ancak aile öyküsünde kalın bağırsak kanseri olan bireyler gibi yüksek riski bulunan kişiler taramaya daha erken başlamayı düşünmelidirler.

Çeşitli tarama seçenekleri mevcut olup her biri kendine özgün avantaj ve dezavantaja sahiptir. Önünüzdeki seçenekleri doktorunuzla konuşun ve sizin için uygun olan testlere birlikte karar verin. Tarama için kolonoskopi kullanılmışsa, polipler kansere dönüşmeden işlem esnasında alınabilir.

İnvaziv Olmayan Tarama- Genetik Testler

Bağırsak duvarındaki hücreler düzenli olarak dökülmekte ve yenilenmektedir. Aynı durum polipler için de geçerlidir. Dökülen hücrelerin parçalanması sonucunda dışkıda polip DNA’sına ulaşılabilir. Genetik analiz ile bu poliplerin iyi huylu veya kötü huylu olduğu tespit edilebilir. Bu test kişinin herhangi bir sağlık kuruluşuna gitmeden gerçekleştirebileceği bir tarama şeklidir. Poliplerin malin olduğu raporlandığı takdirde kolonoskopi ile teyit edilmesi gerekir.

Bu hücreler DNA’sını sadece bağırsak boşluğuna değil kana da bırakmaktadır. Epigenetik analiz ile bir tüp kan, tümörü daha lokalken ve semptom oluşturmamışken teşhis edilmesini sağlar. 

Kalın bağırsak kanseri tanısının konulması

Kolonoskopi

Bulgular ve belirtiler sizde kalın bağırsak kanseri olabileceğini gösteriyorsa doktorunuz bir veya birden fazla test ve işlem yapılmasını önerebilir:

  • Kalın bağırsağınızın içini incelemek için bir skop kullanılması. Kolonoskopi, tüm kalın bağırsağınızı ve rektumu görmek için ucunda bir video kameranın takılı olduğu uzun, esnek ve ince bir hortumu ve monitörü kullanır. Herhangi bir şüpheli alan belirlendiğinde doktorunuz incelenmek üzere doku örnekleri (biyopsiler) almak ve polipleri çıkarmak amacıyla bu hortumun içerisinden cerrahi aletleri geçirebilir.
  • Kan testleri. Hiçbir kan testi kalın bağırsak kanseri olup olmadığınızı gösteremez. Ancak doktorunuz böbrek ve karaciğer fonksiyon testleri gibi genel sağlık durumunuzla ilgili ipuçları veren kan testlerini yapabilir.

Doktorunuz ayrıca kalın bağırsak kanserleri tarafından bazen üretilen bir kimyasalı analiz etmek için de bir kan testi yapabilir (karsinoembriyonik antijen veya CEA). Kanınızdaki CEA seviyesinin zaman içerisinde takip edilmesi doktorunuzun prognozunuzu anlamasına ve kanserinizin tedaviye yanıt verip vermediğini belirlemesine yardımcı olabilir.

Bağırsak kanseri (kolon kanseri) evreleri nelerdir?

Kalın bağırsak kanseri tanısı konulduktan sonra doktorunuz kanserinizin yayılımını (evresini) belirlemek için testler isteyecektir. Evreleme sizin için en uygun tedavilerin belirlenmesine yardımcı olur.

Evreleme amacıyla kullanılan testler içerisinde karın, pelvis ve göğüsün bilgisayarlı tomografileri gibi görüntüleme yöntemleri yer alır. Birçok olguda, kanserin evresi kalın bağırsak kanseri ameliyatından sonrasına dek belirlenemeyebilir.

Kalın bağırsak kanserinin evreleri şunlardır:

  • Evre I. Kanser kalın bağırsağın veya rektumun yüzeyini döşeyen hücreler(mukoza) yoluyla büyüme göstermiştir, ancak kalın bağırsak duvarı veya rektumun ötesine yayılmamıştır.
  • Evre II. Kanser kalın bağırsak ya da rektum duvarı içerisine veya duvar boyunca büyüme göstermiştir, ancak yakındaki lenf düğümlerine yayılmamıştır.
  • Evre III. Kanser yakındaki lenf düğümlerini işgal etmiştir, ancak henüz vücudunuzun diğer bölgelerini etkilememiştir.
  • Evre IV. Kanser örnek olarak karaciğeriniz veya akciğeriniz olmak üzere diğer organlar gibi uzak bölgelere yayılmıştır.

Bağırsak kanseri (kolon kanseri) tedavi yöntemleri nelerdir?

Doktorunuzun önerdiği tedavi türü büyük oranda kanserinizin evresine bağlı olacaktır. Üç ana tedavi seçeneği cerrahi müdahale, kemoterapi ve radyasyon tedavisidir.

Erken evre kalın bağırsak kanserinde cerrahi müdahale

Kalın bağırsak kanseriniz çok küçükse, doktorunuz aşağıda açıklanan minimal invaziv cerrahi (en az müdahaleyle yapılan ameliyat) yaklaşımını önerebilir:

  • Kolonoskopi esnasında poliplerin çıkarılması. Kanseriniz küçük, yerel ve tamamen polip içerisinde bulunuyorsa ve oldukça erken evredeyse, doktorunuz kolonoskopi esnasında kanseri tamamen çıkarabilir.
  • Endoskopik mukozal rezeksiyon. Büyük poliplerin çıkarılması endoskopik mukoza rezeksiyonu adı verilen bir işlemle kalın bağırsağın iç yüzeyini döşeyen hücrelerin veya rektumun küçük bir bölümünün alınmasını da gerektirebilir.
  • Minimal invaziv cerrahi. Kolonoskopi sırasında çıkarılamayan polipler laparoskopik cerrahiyle çıkarılabilirler. Bu işlemde, cerrahınız karın duvarınızda birkaç küçük kesi yapıp ucunda kalın bağırsağınızı gösteren kameraların takılı olduğu gereçleri karnınızın içerisine sokup bir video monitörüne bakarak ameliyatı gerçekleştirir. Cerrah kanserin bulunduğu alanda yer alan lenf düğümlerinden örnekler de alabilir.

İnvaziv kalın bağırsak kanserinde cerrahi

Kalın bağırsak kanseriniz kalın bağırsağınızın içerisine veya kalın bağırsak boyunca büyümüşse, cerrahınız aşağıdakileri önerebilir:

  • Kısmi (parsiyal) kolektomi

    Bu işlemde cerrah kalın bağırsağınızın kanserli bölümüyle birlikte kalın bağırsağın kanserli bölümünün her bir tarafındaki normal doku kenarlarını çıkartır. Sıklıkla, cerrahınız kalın bağırsak veya rektumun sağlıklı bölümlerinin birbirlerine yeniden bağlanmasını sağlayabilir. Bu işlem çoğunlukla bir minimal invaziv yaklaşım (laparoskopi) ile yapılabilmektedir.

  • Atıkların vücudunuzdan uzaklaştırılabileceği bir yol oluşturmak için yapılan ameliyat

    Kalın bağırsak veya rektumunuzun sağlıklı bölümlerini yeniden birleştirmek mümkün olmadığında ostomiye ihtiyaç duyabilirsiniz. Bu işlem geride kalan bağırsak bölümünden karın duvarınızda bir açıklık oluşturarak, oluşturulan boşluğa tam oturan bir torbaya dışkının çıkarılmasını içerir.

Bazen, ostomi sadece geçici amaçlı olup kalın bağırsak veya rektumunuza ameliyat sonrasında iyileşmeleri için zaman kazandırır. Bununla birlikte bazı vakalarda kolostomi kalıcı olabilir.

  • Lenf düğümünün çıkarılması

    Kalın bağırsak ameliyatında çoğunlukla yakındaki lenf düğümleri çıkarılıp kanser açısından incelenir.

İleri evre kanserde cerrahi

Kanseriniz fazlasıyla ilerlemişse veya genel sağlık durumunuz çok kötüyse, cerrahınız yaşadığınız belirtileri iyileştirmek amacıyla kalın bağırsağınızdaki tıkanıklığı açmak veya diğer sorunları rahatlatmak için ameliyat yapılmasını önerebilir. Bu ameliyatın amacı kanseri iyileştirmek olmayıp kanama ve ağrı gibi bulgu ve belirtileri rahatlatmaktır.

Kanserin sadece karaciğere yayıldığı ancak genel sağlık durumunun iyi olduğu özel vakalarda doktorunuz kanserli lezyonun karaciğerinizden çıkarılması için ameliyat önerebilir. Bu ameliyattan önce veya sonra kemoterapi kullanılabilir. Bu yaklaşım kanserden uzun süre kurtulma şansı sağlar.

Kemoterapi

Kemoterapi, kanser hücrelerini yok etmek için ilaçları kullanır. Kalın bağırsak kanserinde kemoterapi, genellikle ameliyattan sonra, eğer kanser lenf düğümlerine yayılmışsa verilir. Bu şekilde, kemoterapi kanserin tekrarlaması riskinin ve kanser sebepli ölümün azaltılmasına yardımcı olabilir. Kemoterapi, bazen ameliyattan önce, operasyon öncesi kanseri küçültmek için de kullanılabilir. Ameliyat öncesi kemoterapi rektal kanserde kolon kanserine göre daha yaygındır.

Kemoterapi vücudun diğer alanlarına yayılmış kalın bağırsak kanseri belirtilerini rahatlatmak için de verilebilir.

Radyasyon tedavisi

Radyasyon tedavisi, ameliyat esnasında daha kolay çıkarılabilmesi amacıyla büyük tümörlerin ameliyat öncesinde küçültülmesi veya kalın bağırsak kanseri ve rektum kanserinin belirtilerinin hafifletilmesi için X ışını benzeri güçlü enerji kaynaklarını kullanır. Tek başına radyoterapi veya kemoterapi ile birlikte radyoterapi, rektal kanserin başlangıç tedavisinde standart tedavi seçenekleridir, ardındansa cerrahi müdahale gelir.

Hedefli ve Hassas Tıbbi Tedavi Seçenekleri

Normal bir hücre kanser hücresine DNA üzerindeki genetik dizinin değişmesi sonucu hücrenin kontrolsüzce büyümesi ve çevre dokuya zarar vermesiyle gerçekleşir. Bu değişiklikler gelecek nesle aktarılmadığı için somatik mutasyon olarak tanımlanır. Dolayısıyla kanser, somatik hücrelerin genetik bir hastalığı olarak kabul edilebilir. Bu sebepten ötürü her kanser kendisine özgüdür ve bu özgün farklılıklara dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu mutasyonların bazıları hedeflenebilir ve çok daha az yan etkili ve başarılı tedaviler gerçekleştirilebilir. Kapsamlı tümör profilleme size hangi hedefli ilacın uygun olduğunu, hangi kemoterapinin işe yaramayacağını ve muhtemel klinik çalışmaları verir. Son yıllarda çıkan, başarısı her geçen gün artan ve tıbbi kılavuzlara giren akıllı ilaçlar ve immün tedavi kapsamlı tümör profilleme ile mümkündür. Tıbbi kılavuzların yetersiz kaldığı kompleks vakalarda endikasyon dışı ilaç kullanımı ve tedavi için hekimlerin seçenekleri bu yolla arttırılabilir.

Bu test için numune olarak kanser dokusu altın standart olsa da kan ile de çalışabilmektedir. 

Hedefe yönelik ilaç tedavisi

Kanser hücrelerinin büyümesine olanak tanıyan özel kusurları hedef alan ilaçlar ileri evre kolon kanseri bulunan insanların kullanımına sunulmaktadır ve aşağıdakileri içerir:

  • Bevacizumab (Avastin)
  • Cetuximab (Erbitux)
  • Panitumumab (Vectibix)
  • Ramucirumab (Cyramza)
  • Regorafenib (Stivarga)
  • Ziv-aflibercept (Zaltrap)

Hedefe yönelik ilaçlar tek başına veya kemoterapiyle birlikte verilebilirler. Hedefe yönelik ilaçlar çoğunlukla ileri evre kalın bağırsak kanseri bulunan kişilerde bir seçenek olarak düşünülmektedir.

Hedefe yönelik ilaçlar bazı kişilerde sonuç verirken diğerlerinde tedaviye yanıt gözlenmez. Araştırmacılar hedefe yönelik ilaçlardan fayda sağlaması en muhtemel hastaları belirlemede son zamanlarda ilerleme kaydetmişlerdir. Daha fazlası bilinene dek, doktorlar bu tedavileri kullanma kararı verirken hedefe yönelik ilaçların sınırlı faydası karşısında yan etki riski ve yüksek maliyeti dikkatli şekilde tartmaktadırlar.

İmmünoterapi

İlerlemiş kolon kanseri olan bazı hastalar, pembrolizumab (Keytruda) ve nivolumab (Opdivo) gibi antikorlarla immünoterapiden yararlanma şansına sahiptir. Bir kolon kanserinin bu immünoterapilere cevap verip vermeyeceği, tümör dokusunda yapılan spesifik bir test ile belirlenebilir.

İmmünoterapi hakkında daha fazla bilgi almak için İmmünoterapi sayfamızı ziyaret edebilirsiniz

Destekleyici (palyatif) bakım

Palyatif bakım, ağrıyı ve ciddi hastalıkların diğer belirtilerini hafifletmeye odaklanmış özel tıbbi bakımdır. Palyatif bakım uzmanları, devam etmekteki bakımınızı tamamlayıcı nitelikte ayrı bir destek sağlamak amacıyla sizinle, ailenizle ve diğer doktorlarla birlikte çalışırlar.

Palyatif bakım diğer bütün uygun tedavilerle birlikte kullanıldığında, kanserli insanlar kendilerini daha iyi hissedebilirler ve daha uzun yaşayabilirler.

Palyatif bakım, içerisinde doktorların, hemşirelerin ve özel eğitim almış diğer sağlık uzmanlarının yer aldığı bir ekip tarafından verilir. Palyatif bakım ekipleri, kanserli insanlar ve ailelerinin hayat kalitesini arttırmayı amaçlarlar. Bu bakım türü, alabileceğiniz iyileştirici tedaviler veya diğer tedavilerin yanı sıra sunulur.

Bu web sitesi, web deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır.