Bize Ulaşın
Meme kanseri tüm dünyada kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Bu kanser türü akciğer kanserinden sonra, dünya genelinde, rahim ağzı kanseri (serviks) ile görülme sıklığı en yüksek olan kanser türlerindendir. İstatistiklere göre her 8 kadından birinin hayatının belirli zamanında meme kanserine yakalanmaktadır.
Kanser hücreleri genellikle sütün üretildiği, memelerin lobüllerinde ya da memedeki süt dranej kanallarında oluşur. Meme kanseri en fazla menopoz dönemindeki kadınlarda oluşur fakat herhangi bir yaşta da ortaya çıkabilir. Meme kanseri erkeklerde de görülmesine rağmen oldukça nadirdir. Her 100 kadına karşın bir erkekte görülmektedir.
Meme kanserinin belirtilerinden şüphelenildiğinde hızla harekete geçilmelidir. Kanser erken evrede (ilk evrede) teşhis edildiğinde meme kanseri tedavisinin başarı ile sonuçlanma oranı %90’ların üzerinde olmaktadır. Kendi memenizi kontrol ederken şüpheli bir sertlik bulabilirsiniz, hekiminiz klinik meme muayenesinde bir sertlik hissedebilir ya da meme dokusunda anormal bir bölge mamografi ya da göğüs MR’ı gibi bir tarama testinde ortaya çıkabilir.
Meme kanserinin risk faktörleri nelerdir?
Meme kanseri risk faktörleri önlenebilir riskler ve değiştirilemeyen riskler olarak iki ana başlık altında toplanabilir. Önlenebilir riskler kişilerin yaşamlarında değiştirebileceği faktörler olarak sıralanabilir: Sigara ve alkol tüketimini azaltmak, hareketli bir yaşam oluşturmak, sağlıklı beslenmek gibi. Değiştirilemeyen riskler ise yaş, cinsiyet, yoğun meme dokusu, erken adet görmek ya da geç menopoz ile pozitif aile öyküsü olarak sıralanabilir.
Genetik Risk Faktörleri
Meme kanseri kalıtsal geçişi en yüksek olan kanserlerden birisidir. Yani aile geçmişi risk göstergesi olabilir. Ayrıca genetik açıdan en çok incelenmiş kanser tiplerinden biri olduğu için bazı genlerin doğrudan kansere sebep olacağı bilgisi vardır. Bu genlerin en iyi bilineni ve klinik olarak kanıtlanmış olanı BRCA1/2 genleridir. Bu genlerde olacak bir mutasyon meme kanseri riskini %85’e kadar yükseltmektedir. Bu bilgi, aile geçmişi ile birleştirilerek tarama programları veya operatif müdahaleler gibi önleyici çözümler sunabilir.
Kalıtsal olma riskinden ötürü, bu genetik analiz sadece sizin değil aynı zamanda kız çocuğunuzun da riskini öğrenmek için değerli bir testtir.
Bu test için 1 tüp kan örneği yeterlidir.
Meme kanseri tanısında kullanılan yöntemler nelerdir?
Belirtiler doğrultusunda uygulanacak olan meme kanseri tedavisi programı için doktorunuzun yapacağı testler, tümörün başladığı alan ile sınırlı olup olmadığını (lokal) ya da vücudunuzun diğer bölgelerine (metastaz) yayılıp yayılmadığını anlamak için yapılır.
Meme kanseri tedavisinde tanı için aşağıdaki yöntemler kullanılmaktadır.
- Mamografi: Meme dokusunun röntgen ışınları ile incelenmesi esasına dayalı bir yöntemdir. Hastanın her hangi bir yakınması yok iken çekilen ilk mamografi baz mamografidir. Mamografi tarama amaçlı veya tanı amaçlı yapılabilir. Tarama amaçlı mamografi hiçbir yakınması olmayan kişilere yapılırken, tanı amaçlı yapılan mamografide şüpheli kitle veya bölgenin daha detaylı tetkiki olanağı vardır.
- Ultrasonografi: Ses dalgalarının dokulardan geri yansıması esası ile çalışır. Mamografide bulunan bir şüpheli kitle veya alanın, veya hastanın eline gelen kitlenin sıvı veya katı olduğunu anlamak için kullanılır. İçi sıvı dolu olan kitleler yani kistler kanser açısından önemli bir tehdit oluşturmazlar. Buna karşılık, içi katı olan yani “solid” kitleler memenin tümörleridir. Bunların iyi veya kötü huylu olduğu ayrımını düzenli takipler veya başka ileri yöntemlerle yapmak gerekir.
- Galaktografi: Meme başından içeri ilaç verip süt kanallarının filminin çekilmesidir. En çok meme başı akıntısı yakınması olanlarda uygulanır.
- İnce iğne biyopsisi: Standart enjektör iğnesi ile hücresel düzeyde örnek alıp mikroskop altında bunların incelenmesidir.
- Kalın iğne biyopsisi: Bu amaç için yapılmış, kalın bir iğne ile doku parçası alınarak bunun incelenmesidir.
- Stereotaksik biyopsi: Kitlenin yerinin özel bir cihazla tespit edilip tam o noktadan örnek alınmasıdır.
- Stereotaksik işaretleme: Özel bir cihaz ile şüpheli alanının görülüp içine ince bir tel bırakılmasıdır.
- Cerrahi biyopsi: Ameliyathanede yapılan ve kitlenin tamamının çıkartılıp mikroskop altında incelenmesidir.
Meme kanserinin evreleri nelerdir?
Tüm kanser türlerinde olduğu üzere meme kanserinde de erken teşhis oldukça önemlidir. Kanser erken dönemde teşhis edilirse meme kanseri tedavisi çoğu zaman meme alınmadan neticelendirilebilmektedir.
Kanserin lokalize ya da yaygınlaştığını belirten evreleme olarak adlandırılan ve yaygın kabul gören sisteme göre meme kanseri evre 1 (lokalize)’den Evre 4’e (uzak organlara metastaz) olmak üzere evrelenir. Hastalığın hangi evrede olduğunu öğrenmek için yapılan muayene ve testlerle tedavi planı oluşturulmaktadır.
Meme kanseri tedavisi nasıl yapılır?
Hastalığın evresine, hastanın özelliklerine ve genel sağlığına bağlı olarak tedavi seçenekleri bir veya birden fazlasını içerebilir: Cerrahi, radyasyon tedavisi, hormon tedavisi, kemoterapi veya hedefe yönelik tedavi gibi
Standart tedavi yöntemleri :
1- Cerrahi Tedavi
2- Radyoterapi (Işın tedavisi)
3- Kemoterapi (İlaç tedavisi)
4- Hormonoterapi ( Hormon tedavisi )
1- Cerrahi Tedavi
Genellikle kanserle savaşın ilk aşamasıdır. Çoğu hastanın tedavisi kanserli dokunun cerrahi olarak çıkarılması ile başlar. Sentinel lenf (bekçi lenf nodu) biyopsisi yapılarak beraberinde gerekiyorsa koltukaltı lenf bezleri de temizlenir.
Günümüzde meme kanserinin tedavisinde, cerrahi girişimin birkaç farklı uygulaması vardır. Bu uygulamalar temel olarak, memenin alınmadan korunmasına yönelik olanlar ve memenin tümünün çıkartılmasına yönelik olanlar olarak iki ana gruba ayrılmaktadır. Son dönemdeki medikal gelişmeler ışığında sadece kanserli bölgenin çıkarılması ve memenin korunması , koltukaltı lenf bezlerinden ise örnekleme yapılması sayesinde hastalarda benzer başarılı sonuçlar alınabilmekte ve aynı gün evlerine gidebilmektedirler. Memenin tümünün alınması gerektiği durumlarda ise plastik cerrahi teknikler ile yeniden meme rekonstrüksiyonu yapılması mümkündür.
2- Radyoterapi (Işın Tedavisi)
Işın tedavisi, X-ışınlarının (röntgen ışınları), meme bölgesine ve koltuk altına uygulanmasıyla, cerrahi girişimden sonra kalma olasılığı olan kanser hücrelerinin yok edilmesini sağlamak amacı ile yapılır.
En sık kullanılan yöntem harici ışınlama (external beam radiation) yöntemidir. Operasyondan sonra 4-6 hafta süreyle uygulanır. Özel bir lineer akseleratör kullanılmak suretiyle, harici olarak, tüm meme ve bazen de koltukaltı hedeflenerek ışınlanır. Işın genellikle 4-6 hafta boyunca, haftada 5 gün olarak verilir.
Radyoterapinin yan etkileri; Bu tedaviyi gören kadınların çoğu halsizlikten yakınırlar. Memede şişme ve ağırlık hissi ortaya çıkabilir. Tedavi edilen bölgedeki deri, güneş yanığı rengini alabilir. Bu yan etkiler yaklaşık bir yılda kendiliğinden kaybolur. Merkezimizde kullanılan Novalis destekli TrueBeam STx isimli lineer akseleratör ile sağlıklı dokuya minimum oranda zarar verilerek bu yan etkiler en aza indirilir.
Ayrıca meme kanseri tedavisinde Hipofraksiyonasyon yöntemi ile daha az seans ile optimize ve erken tedavi mümkün. Bu konuyla ilgili içeriğimizi okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz ; Hipofraksiyonasyon ile Daha Az Seansta Etkili Tedavi
3- Kemoterapi (İlaç Tedavisi)
Kanser hücrelerini öldürücü ilaçlarla yapılan tedavidir. Bu ilaçlar ağızdan veya damardan verildikten sonra tüm vücuda yayılır. Genellikle, aynı anda birkaç ilaç birlikte verildiğinde daha etkili olduklarından, değişik kombinasyonlar halinde verilirler. Kemoterapi, kürler halinde verilir. 4-6 kür planlanır. Her kür arası yaklaşık 3 haftadır. Bu da toplam 3 ile 5 aylık toplam kemoterapi süresi demektir.
Bazı olgularda yapılan cerrahi tedaviye ek olarak, ilaç tedavisi de eklemek gerekebilir.
Hastalarda cerrahi tedavi sonrası yapılan tetkiklerde, herhangi bir bölgede kanser kalmamış olsa bile, koruyucu önlem olarak bir süre ilaç tedavisi yapılabilir. Bu tedaviye adjuvan kemoterapi denir.
Neoadjuvan kemoterapi ise Evre 3 kanseri olan hastalarda mevcut tümörün boyutlarını küçültmek ve cerrahiye uygun hale getirmek amacıyla yapılır. Neoadjuvan kemoterapinin bir faydası da yapılan kemoterapinin tümör üzerine etkinliğinin izlenmesidir. Kemoterapiyle ilgili daha fazla bilgi için tıklayınız.
4- Hormono Terapi (Hormon Tedavisi)
Bazı meme kanseri hücreleri, içerdikleri hormon reseptörleri (algılayıcıları) aracılığı ile östrojene duyarlı olabilir. Yani, östrojen hormonu bu kanser hücrelerinin büyümelerine ve artmalarına neden olabilir. Hormon tedavisinde amaç, bu şekilde östrojen reseptörü içeren ve bu hormona duyarlı olan kanser tiplerinde, östrojen etkisinin ortadan kaldırarak kanserin gelişmesinin önlenmesidir.
Segmental mastektomi nedir?
Meme kanserinde memenin tamamının alınmayıp sadece kitlenin çıkarıldığı tedavi şekline genel olarak “meme koruyucu cerrahi” denir. Memedeki kanserli dokunun kanser içermeyen normal meme dokusu ile birlikte çıkartılmasına “lumpektomi” daha geniş normal doku ile birlikte çıkartılmasına ise “segmental mastektomi” denir.
Hedefli ve Hassas Tıbbi Tedavi Seçenekleri: Normal
bir hücre kanser hücresine DNA üzerindeki genetik dizinin değişmesi sonucu
hücrenin kontrolsüzce büyümesi ve çevre dokuya zarar vermesiyle gerçekleşir. Bu
değişiklikler gelecek nesle aktarılmadığı için somatik mutasyon olarak
tanımlanır. Dolayısıyla kanser, somatik hücrelerin genetik bir hastalığı olarak
kabul edilebilir. Bu sebepten ötürü her kanser kendisine özgüdür ve bu özgün
farklılıklara dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu mutasyonların bazıları
hedeflenebilir ve çok daha az yan etkili ve başarılı tedaviler
gerçekleştirilebilir. Kapsamlı tümör profilleme size hangi hedefli ilacın uygun
olduğunu, hangi kemoterapinin işe yaramayacağını ve muhtemel klinik çalışmaları
verir.
Son yıllarda çıkan,
başarısı her geçen gün artan ve tıbbi kılavuzlara giren akıllı ilaçlar ve immün
tedavi kapsamlı tümör profilleme ile mümkündür. Tıbbi kılavuzların yetersiz
kaldığı kompleks vakalarda endikasyon dışı ilaç kullanımı ve tedavi için
hekimlerin seçenekleri bu yolla arttırılabilir.
Bu test için numune olarak kanser dokusu altın standart olsa
da kan ile de çalışabilmektedir.
Bu test sayesinde ulaşılabilecek FDA onaylı Meme kanseri
ilaçları:
– Trastuzumab –
Olaparib – Alpelisib –
Lapatinib
– Talazoparib –
Niraparib
İmmün Terapi: Bağışıklık sistemi günlük olarak kanserli veya
enfekte olmuş hücreleri tanır ve yok eder. İmmün hücreleri hasta ve sağlıklı
hücre ayrımını bağışıklık kontrol noktası mekanizması ile belirler. Kanserli
hücreler bu mekanizmayı kendi faydalarına kullanarak bağışıklık sisteminden kaçabilir
veya hücreler arası iletişimle immün hücrelerin dokuya girişini engelleyebilir.
Bağışıklık kontrol noktası inhibitörleri bu noktada kanserin bağışıklık
tarafından görünür olmasını sağlar ve hızlı bir şekilde hastalığı elemine
edebilir. Bu kontrol mekanizmasının baypas edilmesi otoimmün etkilere sebep
olabilir. Yan etkiler ve terapi uygunluğu için hekiminize danışın.
– Durvalumab –
Nivolumab – Ipilimumab – Pembrolizumab
– Atezolizumab